MUSTAFA ULUÇAY
Dünya insanlık âleminin birliktelik oluşturduğu alanlar ve konular farklı boyutlarda her zaman olmuştur. Bu birlikteliklerin kuruluş amaçlarına, doğru bir şekilde insanlar ne kadar sadık kalmışlar hep tartışılmıştır. Genelde durum böye olmakla beraber, daha çok din ve inanç eksenli olan bu birliktelikler uzun soluklu olmuşlar. Dolayısıyla her zaman amaçlarına uygun faaliyet içerisinde olmaya da gayret göstermişler.Ama nedense bu alanda en kapsamlı ve en geniş tabanlı olanları da hep savaş amaçlı olmuştur. Haçlı Seferleri gibi. Bu birlikteliklerde milyonlarca insan öldürülmüş, sakat ve çaresiz bırakılmıştır. Enteresandır, bu birlikteliklerin hareket ve çatışma fitilini de genellikle İslam dışı güçler ateşlemiş ve sürdürmüşlerdir. Yani, bu yolla dünyada en çok insan öldürenler ve öldürdükleri insan çokluğuyla öğünenler de yine onlar olmuştur. Şimdi yine dünya sahnesinde bu geleneği devam ettirenlerde onlardır. İşte Ortadoğu da olanlarda bunun ispatıdır. Evet, malum hâli böyle vurguladıktan sonra, bu hafta içinde Ülkemizde ve Ankara da gerçekleşmekte olan önemli bir toplantıya sözü getirmek istiyorum. İslam İş Birliği Toplantısı, ana teması da Adalet ve Barışmış. Müslümanlar adına ne güzel bir ifade. Ama, icraat ve uygulanırlık oranı ne ölçüde ve % kaç noktasında tezahür eder dersiniz? Aslında aramızda öyle ahım-şahım bir iş birliği ilişkisi ne yazık ki yok. Bunun en bariz örneği ortadoğu da devam eden çatışmalardır. Mesela, en yakın canlı ve ibret alınacak bir olay, yoksulluk ve perişanlık içinde yüzen birçok islam ülkesi varken, medyada reklamı dünyayı tutmuş Suudi Arabistan Kralı’nın Türkiye’yi büyük bir tantana ile ziyaret etmesi! Oysa Kur’an “Servet belirli kişiler arasında dolaşan bir devlet olmasın” diyor. İslam dininin doğuş merkezinin Kralı da bu!.. Şimdi bu durumda, hâli-pür-melalimize ne diyelim?
MECLİSTEN VE YURTTAN SESLERÜlkemiz zor günler yaşıyor, tarih boyunca zaten Türk Milleti kolay günler yaşadı mı ki? Kaderimiz ve imtihanımız, aklımız ve irademizle devamlı uyanık olmamızı hatırlatmaktadır. O nedenle, önemli noktalarda olanlar boş konuşmak ve demogoji yapmakla zamanlarını israf edemezler. Nedir o taciz olayını bu şekilde sürdürmenin manası? Her gün üç-beş şehit haberi alıyor ve tekbir sesleri göğe yükseliyor. Gençliğinin baharında vatanı ve mukaddesatı adına can veren, arkasında gözyaşlarına boğulmuş yakınlarını ve sevenlerini bırakan askerlerimizi ve polislerimizi ebediyete uğurlarken, o gereksiz sataşmalarda ne oluyor. Şehitlerimizin arkasından yurdumuzda yükselen seslere kulak verelim ve bu gidişi bir daha palazlanmayacak şekilde sonlandıralım. Mecliste, bu olaylara sebep olanların, destek verenlerin ve savunanların adalet karşısına çıkmaları sağlanmalı ve cezaları da mutlaka verilmelidir. Mecliste toplanan Vekiller, yurttan yükselen seslere kulak vermeliler. Her gün yurdun herhangi bir yerinde Şehit cenaze merasimlerinde toplanan yüzbinler, akleden kalplere seslerini yükselterek mesaj vermektedirler. Bu mesajlar iyi ve doğru okunmalı ve anlaşılmalı, hak ve adaletten de ayrılmamalıdır. Aklıselimle düşünmeli ve vakarla hareket edilmelidir. Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan Cuma günü tertip edilen İslam İşbirliği Toplantısında güzel sözler söyledi. Bu toplantının ana teması Adalet ve Barış imiş. İyi-güzel de bu temayı Kur’an-ın ışığı altında anlamalı, uygulamasına da bu perspektiften bakılmalıdır. İsmi üstünde toplananlar İslam Ülkeleri, onlara da yakışan bu değil mi?ZİRVEDE VE ZEMİNDE SİYASET
Zirvede iktidar ve ana muhalefetten birbirlerine karşı yükselen sesler, suçlama kompleksinden bir türlü kurtulamıyor. Şu içinde bulunduğumuz durum göz önünde iken, iktidar ben herşeyin en doğrusunu ve iyisini bilir ve yaparım iddiası içinde olursa, muhalefette iktidarın yaptığı herşeye muhalefet ederse bu durum tasvip edilir mi? Diğer tarafta mecliste önemli bir yeri olan, başka bir parti de kendi içinde demokratik usuller çerçevesinde yenilenmek istediği halde, partinin liderliğini yapan kişi ben buna müsade etmem derse, bu tavrı benimsemek ve onaylamak mümkün mü? Evet, bu hususlarla ilgili daha fazla detaya girmek istemiyorum. Bu olumsuzlukları yapanlar ve yaşatanlar topluma girmeli ve vatandaların seslerine kulak vermeliler. Sadece yakın çevrelerinde onlara alkış tutanlara bakıpta konuşmak ve kararlar almak ne kadar doğru, bunları düşünmek lazım. Yukarıda-zirvede o bir kısım kısır çekişmeler böyle seyrederken, zeminde-taşrada ne oluyor? Başka yerleri bilmem ama, şu son günlerde Söke’de siyaset uyuyor ve günden güne de Söke sahipsizleşmeye doğru gidiyor. İktidarının da, muhalefetinin de bu duruma bir şey dediğini duymuyoruz. Söke’nin malum haliyle o kadar çok söylendiği halde, ciddi hiçbir tedbir almaya gidilmiyor. Eğer Söke de trafik böyle giderse birgün durma noktasına gelecek. Arabalarıyla, yollarıyla, parkları, sokak ve caddeleriyle yaşanacak bir şehir olmaktan çıkacak. Bir-iki örnekle bu haftanın yorumunu noktalıyorum. Sokaklarda ve caddelerde meydana gelen su şebekesindeki patlaklar kapatıldıktan sonra toprak yığınları öyle kalıyor. Büyükşehir su parasını köylerden mahalleye dönüşmüş yerlerden aynen il veya ilçedeki tarifeye göre alıyor. Oralara götürdüğü hizmet ne ki, ayni para tahsil edilir deniyor. Bu mahallelerdeki vatandaşlar bu durumdan sıkıntılı, bu hep böyle mi devam edecek diyorlar? Evet, esenlikler dileğiyle hoşça kalınız efendim.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.