Deniz Ataç'tan 2030 uyarısı: Fakirleşmemize çok az zaman kaldı!

Su kıtlığı çeken bir konumda olan ülkemizin, nüfus artışı ve su potansiyelindeki azalma ile birlikte 2030 yılından önce su fakiri bir ülke konumuna gelebileceği belirtildi.

Bahattin Albayrak
Bahattin Albayrak Tüm Haberleri
+1
Haber albümü için resme tıklayın

Ülkemizin önemli bir bölümünün çölleşme riski altında olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Türkiye'nin çölleşme sebeplerinden söz etti.

Ataç, çölleşmenin en önemli sebeplerinden birinin erozyon olduğunu, şiddetli yağışların da erozyonu artırdığını kaydederek her yıl 642 milyon ton toprağın erozyona uğradığını belirtti.

TEMA Vakfı tarafından hafta boyunca; çevrim içi webinar, uzun yıllardır düzenlenen geleneksel Toprak Yürüyüşü, stant çalışmaları ve eğitim sunumları gibi çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceği belirtildi.

"BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ, TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN"

Türkiye 1994 yılında, TEMA Vakfı’nın yıllardır birlikte anıldığı ‘Türkiye Çöl Olmasın’ sloganı ile tanışmış ve slogan o dönem toplumda büyük yankı uyandırmıştı.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Önlem alınmadığı takdirde, ülkemizin çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ilk kez bu kadar yüksek sesle dile getirilmişti. TEMA Vakfı 29 yılın ardından insan faaliyetlerinin neden olduğu ekolojik tahribatların ve bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehdit olan iklim krizinin şiddetinin artması nedeniyle bir kez daha ‘Türkiye Çöl Olmasın’ diyoruz." sözlerini kaydetti.

"2030 YILINA GELMEDEN SU FAKİRİ OLABİLİRİZ"

Deniz Ataç, iklim krizinin önüne geçilmemesi sonucunda su varlıklarının giderek azalacağını ifade etti. 

Ataç, "Bugün ülkemizde kişi başına düşen 1.347 m3 su miktarı ile su kıtlığı çeken bir konumda olan ülkemizin, nüfus artışı ve su potansiyelindeki azalma ile birlikte 2030 yılından önce su fakiri bir ülke konumuna gelebiliriz. Ülkemizde yapılan araştırmalar, 2070 yılına gelindiğinde Akdeniz Havzası’nın en büyük gölü olan Beyşehir Gölü başta olmak üzere ülkemizin birçok su varlığının yok olacağını gösteriyor. Ülkemizin su potansiyelinde 2100 yılına kadar; iyi senaryoda %15-20, kötü senaryoda ise %40-45 oranında azalma olabilir” dedi.

"TÜRKİYE CİDDİ BİR TEHDİT ALTINDA"

Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar sonucu yaşanan kuraklıkların, tarımsal üretimi de ciddi boyutta etkilediğine vurgu yapan Ataç, “Ülkemizin birçok bölgesinde şiddetli kuraklık yaşanıyor. Küresel ısınmanın 1.5°C’de sınırlanmaması durumunda, 2050 yılına gelindiğinde tarımsal ürünlerin verimliliği %45 oranında azalacak. Küresel gıda ihtiyacının %35-56 oranında artacağı göz önünde bulundurulduğunda, toprak varlığımızı korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Ancak ülkemiz karasal alanının yaklaşık 3/4’ü orta ve yüksek şiddette çölleşme riski altında. Çölleşmenin en önemli sebeplerinden biri de erozyon. İklim kriziyle artan şiddetli yağışlarsa erozyonu artırarak topraklarımızı yok ediyor. Ülkemizde her yıl 642 milyon ton toprak erozyona uğruyor. Bu da en az 500 yıl gibi bir zamanda oluşan 1 cm’lik verimli üst toprağın 16 yıl gibi kısa bir sürede kaybedilmesi anlamına geliyor” diye konuştu.

14 Kas 2023 - 15:20 - Gündem

Muhabir  Bahattin Albayrak


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.