İsmail Eravcı
Eğitim İş Söke Temsilciliği tarafından dün saat 16.30’da düzenlenen basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için uygulanacağı iddia edilen performans değerlendirme sistemi eğitimin hiçbir sorununu çözemeyeceği gibi tam tersine yeni sorunların doğmasına sebep olacağı belirtildi.
Basın açıklaması öncesinde Eğitim-İş Söke Temsilcisi Filiz Emül ile polisler arasında yer konusunda kısa bir tartışma yaşandı. Eğitim İş’li öğretmenler basın açıklamasını Milli Eğitim Müdürlüğü ve aynı zamanda Öğretmenevi bahçesinde yapmak istediler. Bunun üzerine polisler kamu kurumunun bahçesinde basın açıklamasının kanunen suç olduğunu belirterek, bahçenin önünde yapmalarını istediler. Eğitim İş Söke Temsilcisi Filiz Emül, kendilerinin öğretmen olduğunu belirterek, sürekli basın açıklamalarını bahçede yaptıkları konusunda israrcı oldu. Bu arada Filiz Emül İlçe Emniyet Müdürü Yalçın Şipal’le de görüştü. Ancak görüşmeden bir sonuç çıkmadı ve öğretmenler basın açıklamasını bahçe dışında yaptılar.
Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen’li öğretmenlerin destek verdiği basın açıklamasını okuyan Eğitim İş Söke Temsilcisi Filiz Emül “Milli Eğitim Bakanlığının uygulamaya çalıştığı performans değerlendirme yönteminin dünyanın hiçbir yerinde benzer bir örneği yoktur.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için uygulanacağı iddia edilen anlayış katılımcılık, kendini ifade etme, birlikte karar verme ve kalite gibi insanların kulağına hoş gelen kavramlarla reklam edilmektedir. Aslında “Performans değerlendirmesi” bahanesiyle öğretmenleri; öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek, öğrenci ve veliyi ‘memnun edilecek müşteri’ ; öğretmeni ‘satış görevlisi’ olarak gören bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir!
Eğitim sistemimiz kangren haline gelmiş birçok sorunu barındırmaktadır. Asıl görevi bu sorunlara çözüm bulmak olan Milli Eğitim Bakanlığı her uygulaması ile öğretmenlerimizi hedef tahtasına koymaktadır. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki yanlış politikaların sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı ve sorumluluğu öğretmenlere yıkmaya çalışmaktadır. Türkiye’de eğitimde yaşanan nitelik sorununun nedeni öğretmenlerin “sözde düşük” olan performansları değildir.
Eğitimin niteliği, hiçbir bilimsel karşılığı olmayan performans değerlendirmesi ile değil, öğretmene değer vererek, velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde öğretmenin mesleki saygınlığını artırarak sağlanabileceği açıkken, öğretmeni her an ‘diken üstünde’ tutacak bu yöntem asla kabul edilemez.
Milli Eğitim Bakanlığının performans değerlendirme uygulaması öğretmenlerin birbirine ve öğrencilerine karşı güvensizliğini artıracak, sürekli performans baskısı ve tehdit altında çalışmasının önünü açacaktır!
Performans değerlendirmesiyle öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının tamamen bozulmasına neden olacaktır. Öğretmenlik rekabetle değil dayanışma ile yapılacak bir meslektir. Deneyimlerimizle biliyoruz ki mesleki dayanışma zümre ve okul başarısını artıran önemli etkendir.
Öğretmen yetiştirmedeki eksiklikler ve atanma sorunları, çalışma koşulları,iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar,mesleğimizi itibarsızlaştırmıştır.
Bilimsel ve objektif karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının “görevde yükselme, yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi, hizmet puanına katkı, ücretlerin belirlenmesi” gibi alanlarda kullanılması birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına sebep olacaktır. Özel sektörün işten çıkarmalarda hukuki belge olarak kullanmaya devam ettiği performans sisteminin ileriye dönük olarak öğretmenlik mesleğini daha da itibarsız hale getireceği ve iş güvencemizi tehlikeye soktuğu görülmektedir.
Bakanlığın eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretmek ve okullarda bilimsel, laik, ulusal, demokratik ve nitelikli bir eğitim anlayışını yerleştirmek yerine, öğretmeni itibarsızlaştıracak, iş güvencesini ortadan kaldıracak bir eğitim anlayışını yerleştirmesine Eğitim-İş olarak izin vermeyeceğiz. İş güvencesini ortadan kaldıran bu uygulamaya karşı, hiçbir öğretmen arkadaşımızın performansını ölçmeyeceğiz.” dedi.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.