İnsanlık tarihinde bazı dönemler yeniliklerle birlikte anılır. Tarım devrimi, Sanayi devrimi ve Teknoloji devrimi bunların önde

gelenleridir. Günümüzde teknolojik yenilikler o kadar yoğun yaşanıyor ki, kişisel ve kurumsal kullanıcılar bu yeniliklere ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Kurumlara, sunulan yeni teknolojiye uyum sağlamaları için, üniversitelerin YBS (Yönetim Bilişim Sistemleri) bölümlerinin ülkemizde de sayıları artmakta ve her yıl bu bölümlerden yüzlerce mezun vermektedir. Bugün YBS’den mezunu, firma ve kurumlara teknolojik yenilikler konusunda danışmanlık yapan, eğitimler veren uzman bir konuğum var.
Söke’de tanıdıklarınız mutlaka vardır ama yine de kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Adım Betül Güzel Akmaz. İstanbul’da yaşıyorum. Babamın görevi gereği ilkokulu Kocaeli ve Sakarya’da okudum. Yine babamın görevi gereği geldiğimiz Söke’de Atatürk ortaokulu ve Nihat Kıryar Anadolu Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra Boğaziçi YBS bölümünü bitirdim. Yüksek lisansımı İstanbul Üniversitesinde pazarlama alanında yaptım. Konu teknoloji olunca eğitimim akademik çalışmalardan sonra da devam etti. Katıldığım kurs ve sertifikasyon programlarının sayısını hatırlamıyorum. Örnek olarak İstanbul Teknik Üniversitesinde almış olduğum “Büyük Veri Analitiği” ile Hollanda’da aldığım Türkçesiyle “Tasarım Odaklı Düşünme” programlarını söyleyebilirim. “Mercedes-Benz Türkiye ve Kariyer Noktası (Bilge Adam) kurumlarında çalıştığım dönemlerde birçok sertifikasyon programına katıldım. Pandemi öncesinde, kadınların bilişimdeki istihdamını arttırmak için ücretsiz eğitimler ve buluşmalar ile R dilinin yaygınlaşmasını sağlayan ve global bir oluşum olan R-Ladies grubunun İstanbul Şubesi gönüllüsüydüm. Şu anda kendi adıma kurduğum şirketimde kurumlara “Dijital Dönüşüm”, “Büyük veri analitiği” ve “Yapay Zekâ” üzerine eğitimler vermekte ve danışmanlık yapmaktayım. “
Bugün sizinle yoğun bir görüşme yapacağız. Sorularımı mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışacağım. Kısa adıyla YBS yani Yönetim Bilişim Sistemleri nedir?
Bölümün ders içeriklerinde bunlar anlaşılsa da, bu bölümü bilmeyenler için YBS’yi kısaca şöyle açıklayabilirim. Bir işyerinin örneğin muhasebe, finans, insan kaynakları, pazarlama gibi bölümleriyle, bu bölümlerin kullandığı yazılım veya bilişim teknolojisini programlayan hazırlayan kişi ve kurumlar arasındaki köprü, başka bir deyimle tercüman görevi gören uygulamalı bilimdir. Her iki tarafın da dilinden anlayıp diğer tarafın anlayacağı dile dönüştürür. YBS’nin alt dallarında (Pazarlama, tedarik zinciri, depo stok yönetimi vb.) kendilerini geliştirenler kurumların bu bölümlerinde görev yaparlar. YBS’den mezun olarak yazılım yani programlama kısmında çalışanlara veya pazarlama, finans, muhasebe gibi bölümlerde çalışanlara da sıkça rastlıyorum. YBS’nin eğitimi ve seçmeli dersleri buna uygun. Seçtiğiniz derslerle, ileride ne yapacağınıza eğitiminiz sırasında karar verebilirsiniz.
YBS bölümünün Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Benim bölüme başladığım dönemde devlet üniversitesi olarak sadece Boğaziçi’nde vardı. Şimdi tam sayısını bilemesem de onlarca devlet üniversitesinde var ve bunlardan birisi de Söke İşletme Fakültesi. YBS günümüzde her yerde adından söz ettiren, ulusal ve uluslararası konferanslar düzenleyen, yurtdışına eğitmenler gönderen, iş ilanlarında bolca yer alan bir bölüm oldu. Teknolojinin gelişimiyle bu bölüme ve bu bölüm mezunlarına rağbetin artacağını düşünüyorum.
Siz pazarlama alanında yüksek lisans yapmışsınız. YBS Mezunlarına yüksek lisans okumak isterlerse hangi bölümleri önerirsiniz?
Önce merakları ve istekleri doğrultusundaki bölümleri tercih etsinler derim. Teknolojik gelişmeleri ve günümüzün yurt dışında çalışma isteği, uzaktan çalışma gibi çalışma düzenlerini de göz önünde bulundurursak, yapay zekâ ile ilintili “Veri yönetimi”, “İstatistik” gibi bölümleri düşünebilirler.
Konu teknoloji olunca konular ve sorular da çok oluyor. Sizin uzmanı olduğunuz bir konuya geçiyorum. Son yıllarda çok duymaya başladığımız Dijital dönüşüm nedir?
Dijital dönüşüm ülkemizde çok farklı algılanıyor ve dijitalleşmekle karıştırılıyor. İkisinin farkını anlatabilmek için önce dijitalleşmeyi anlatayım. Bir firmanız var ve boya üretiyorsunuz. Sisteminizi yenilediniz, daha az insan daha çok robot teknolojisiyle az maliyetle çok ve değişik renk ve özelliklerde boya üretmeye başladınız. Bu dönüşüm değilim değişimdir ve bunun adı dijitalleşmektir.
Dijital dönüşüm dediğimiz şeyse, karşımıza çıkan olanakları ve fırsatları değerlendirerek yaptığımız işi farklı bir işe dönüştürmektir. Yine boya fabrikası örneğine dönersek, bu firma boyaya ihtiyaç duymayan yani bir kez boyandığında bir kez daha boyanma ihtiyacı duymayan yeni bir ürün geliştirir ve üretiminde bu ürüne yönelirse bu dijital dönüşüm oluyor.
Dijital dönüşüm düşünen firma ve kurumlar için soruyorum. Genellikle hangi sektörlerde dijital dönüşüm uygulamaları oluyor?
İnsan ve mali kaynaklarının uygun olması nedeniyle genellikle holdingler dijital dönüşüm uyguluyor. Burada girişimcilik de çok önemli. Airbnb şirketinin başlattığı yeni tip konaklama hizmetinden sonra oteller de buna ayak uydurmaya başladılar. Sezon içi ya da sezon dışı boş kalmamak için bazı odalarını devre mülk olarak kullandırmaya başladılar. Bu bir dijital dönüşümdür. Bunda müşteri kitlesi de çok önemlidir. Teknolojiyi takip eden, yeniliklere açık olan bir müşteri kitlesi sayesinde bu dönüşümler başarılı olmuştur. Türkiye’de bazı yasal düzenlemelere takıldığı için globaldeki iş yapış şekliyle ülkemizde uzun süre hizmet veremedi ama Amerika ve Avrupa’daki pek çok büyük şehirde yoğun kullanılan UBER sistemi de bir dijital dönüşümdür. Sürekli taksi kullanan bir müşteri kitlesi bu yeniliği hemen kabul etti ve UBER başarılı oldu.
Tüm sektörlerde dijital dönüşümün gereksiz olduğunu düşünüyorum. Örneğin coğrafi işaret almış tatlı maya ekmek üreticileri, Söke pidesi üreticilerinin dijital dönüşüm düşünmeleri yanlış olur. Bunun yerine dijitalleşebilirler. Bu nasıl olur derseniz internet üzerinden siparişlere geçebilirler, birkaç firma birleşerek uygulama yazdırabilir ya da Google üzerinden bol bol yorum alabilirler. Lezzet üreten firmaların dijital dönüşüm uygulaması o lezzetleri bir daha bulamayacağımız için bizler için de kötü bir şey olur. Düşünebiliyor musunuz, Söke’ye geldiniz ve tahinli pide yemeden, eşinize dostunuza tatlı maya ekmek almadan gidiyorsunuz. Açıkçası böyle bir durumu kimse düşünmek dahi istemez. Bu lezzetler artı değerdir. Teknoloji o kadar çevremizi sardı ki elimizde bizi mutlu eden ve insan olduğumuzu hatırlatan geleneklerimiz ve lezzetlerimiz kaldı.
Diyelim ki bir firma yaptığı işi değiştirmek istiyor ve dijital dönüşüme karar verdi. Bunun uygulanması zor mu?
Bu firmanın düşüncesine, hedef kitleye ve zamana bağlı olarak zor da olabilir, kolay da. Netfliks, Amazon Prime, Disney Plus gibi firmalar yayıncılığı dönüştürürken pandemi vardı ve zaman bunun için çok uygundu. Herkes evdeydi, dışarıya çıkamıyordu ve evde zaman geçirecek çok az şey vardı. Kısacası hedef kitle hazırdı. O dönemde Türk yayın kuruluşları da böyle bir şey yapsaydı çabuk kabul görürdü. Şimdi ise yine eski normalimize döndük. Dışarıya çıkıyoruz, sinema, tiyatro, konser izliyor evlere misafirliğe gidiyoruz. Bizim kültürümüzde misafirlik çok önemlidir ve misafirlikte takip edilen diziler, maçlar izlenir. İzlenmese de televizyon açık durur. Yani yayıncılıkta normaline döndü. Böyle bir ortamda birisinin çıkıp yeni bir dijital platform kurması çok yanlış olur. Dijital dönüşüm de zorluk, yapacağınız dönüşüme karar vermeniz, ne yapacağınızı programlamanız ve hedef kitlenizi doğru tespit etmenizdir. Bunların dışında bir zorluk göremiyorum. Finansal olarak değerlendirirsek eğer siz dijital dönüşüme karar verdiyseniz, hedef kitleniz de buna hazırsa büyük bir yatırım yapmanıza da gerek olmayabilir. Tabi bu durum yapmak istediğiniz iş ile de ilgili. Çok yatırım isteyen bir dönüşüm yapacaksanız böyle durumlarda kredi kullanma, işinize yatırımcı bulma gibi seçenekleri de değerlendirebilirsiniz.
Haftaya Betül hanımın yapay zekâ konusundaki bilgilerinden yararlanacağız.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.