Türk Milleti, tarih boyunca ordu- millet olma özelliği ile devletinin bekasının tesisinde, vatanı, milleti, bayrağı ve kutsal saydığı değerleri için düşmanlarıyla savaşmaktan hiçbir zaman tereddüt etmemiştir. Bu değerler uğruna orduya katılarak hayatını, canını ortaya koyup savaşmak ve savaştan sağ çıkmakla gazi olunabilir. Gazilerimiz vatanseverliğin yaşayan değerleridir.
19 Eylül 1921 tarihinde, Sakarya Meydan Savaşı sonrası, TBMM tarafından M. Kemal Atatürk’e gazilik ve mareşallik unvanı verilmiştir. 2002 yılında çıkarılan yasayla, bugünün yıldönümü ‘Gaziler Günü’ olarak kabul edilmiştir. Kanun gereği de gazilik unvanı ancak devlet tarafından verilir. Vatanımızın güvenliği ve bekâsı için görev yapan asker, jandarma, polis ve diğer güvenlik görevlileri bu özel günün önemli bir parçasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer güvenlik kuvvetlerinde görev yaparken, gazilik unvanına nail olan kahramanlarımızı anmak ve onlara saygılarımızı göstermek amacıyla Gaziler Günü düzenlenir. Gazilik maddiyatla ölçülemeyecek derecede yüksek bir onur olduğu için Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren kahramanlık gösteren komutan ve padişahlara şeref unvanı olarak verilmiştir. Gazilik unvanına halkımızın nazarında ulaşan Gazi Mustafa Kemal’den sonra ilk akla gelenler herhalde, 1877-78 Osmanlı Rus Harbi’nde batı cephesinde, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa ve Doğu Cephesi’nde büyük kahramanlıklar gösteren Gazi Ahmet Muhtar Paşa gelir. Bu iki büyük komutanın gösterdiği kahramanlık ve vatanseverlik bugün bile örnek alınır.
Gazi Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı’nın kaderini belirleyen 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ordumuza, ‘Hatt-ı Müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır’ emrini vermiştir. Sath-ı müdafaa bir ülkenin tek bir çizgi halinde değil, bölgesel olarak savunulmasıdır. Atatürk’ün görüşlerindeki öngörü enginliğinin derinliği her lidere nasip olmayan bir özellik. Günümüze kadar yaşanan ilerlemelerin askerî açıdan sonuçlarından biri artık sath-ı müdafaayı bölge savunmasından öteye taşımıştır. Vatanımızın savunulmasında, dünyanın hangi coğrafyasında, devletimizin ve milletimizin bekâsına ve güvenliğine yönelik bir tehdit oluşursa, devletimizin orada müdahale ve önlem almasını gerektirmektedir. Bu durum Cumhuriyetimizin, büyük bir imparatorluğun mirasçısı olmasından da kaynaklanmaktadır. Diyeceksiniz ki ne alaka; Orta Avrupa ve Balkanlar’da ani olarak ortaya çıkan siyasi ve politik bir gelişmede ve olayda dikkatleri neden Türkiye’ye yönelirse, Kafkaslarda ve orta doğuda olan olumlu-olumsuz gelişmelerde de Türkiye’nin vereceği tepkiye ve alacağı kararlara bakılması da bu nedenle, Cumhuriyetimizin Osmanlı Devleti’nin mirasçısı olmasındandır. Bu mirasın sorumluluğu devletimizi, dünyanın süper güçleriyle aynı siyaset arenasında mücadele ve siyaset yapmaya taşımaktadır. Mavi vatan doktrinin başarı kazanmasında Libya Devleti’nin birlikte hareket ettiği unutulmamalıdır. Libya, Somali, Bosna, Afganistan, Suriye ve Irak coğrafyalarında asker ve güvenlik güçlerimiz, devletimizin ve milletimizin birlik ve bekâsı için canlarını ortaya koyarak mücadele vermeleri bu gerçeğin göstergesidir. Vatanımızın savunulmasında artık dünya coğrafyası satıh olmuştur.
Cumhuriyetimizin ve milletimizin geleceği olan gençlerimize; Türk milletinin tarihini, gelenek ve göreneklerini vatanseverlik ve bağımsızlık şuurunu iyi öğreterek, milli değerlerine ve vatan bilincine sahip nesiller yetiştirmeliyiz. Bugün vatanımızda özgür, bağımsız ve huzur içinde yaşam sürebiliyorsak, bu ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin canlarını ortaya koyarak özveriyle görev icra etmeleri sayesindedir. ‘Vatan sana canım feda’ parolasının disiplini içinde hayatlarını, canlarını ortaya koyan yiğit yürekli kahramanlara, Yaradan yardımlarını esirgemesin. Gazilerimizin anlamlı ve özel günleri kutlu olsun.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.