TARİHTE BUGÜN NELER OLDU?
28 Ocak 2015
Tarihte bugün, bundan tam 95 yıl önce, 28 Ocak 1920’de Osmanlı Meclis-i Mebusanı Misak-ı Milliyi (Ulusal And) oybirliği ile kabul etti.
Misak-ı Milli Nedir?
Sivas Kongresi sonuçları ülke çapında büyük coşkuyla karşılanmış, millî hareketin her yerde egemen olduğu düşüncesi giderek güç kazanmıştı. Atatürk, 27 Aralık1919’da Ankara’ya geldi. Türk Kurtuluş Savaşının ve yeni kurulacak millî devletin merkezi yönetim yeri de belli olmuştu.
Sivas Kongresi kararına uygun olarak son Osmanlı
Meclis-i Mebusan’ı 12 Ocak1920’de toplandı. Bu toplantıda anayasal nitelikte önemli bir karar alındı. 28 Ocak1920 tarihli bu karar, “ulusal and” anlamına gelen “Misak-ı Millî” idi.
Misak-ı Millî, daha Erzurum Kongresi sırasında biçimlenmeye başlanmış, Sivas Kongresi’nde olgunlaşmış ve sonuçta esasları doğrudan doğruya Atatürk tarafından yazılmıştı. Temel ilke olarak, “vatanın ve milletin bölünmezliği” vurgulanıyordu.
Millet adına bu yeminin edilmesi için, millî güçler yanlısı her Meclis-i Mebusan üyesi büyük çaba göstermiş ve sonunda bu kararın alınması gerçekleştirilmiştir,
Millî And, özetle şöyledir:
Dünya Savaşının bitiminde imzalanan Mütareke Andlaşmasının çizdiği sınırlar içinde, din, ırk ve asılca birlik oluşturan vatandaşların oturduğu yerler hiçbir biçimde yurttan kopartılamaz.
Osmanlı Saltanatının ve Halifeliğin merkezi İstanbul’un güvenlik içinde bulunması şartı ile Boğazlar açılabilir. Daha önce bizden ayrılan Batı Trakya’da, Mütareke sınırları dışında tutulmak istenen Kars, Ardahan ve Batum’da halkoyuna başvurulması gerektir.
Osmanlı Devletindeki Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde de halk oyuna gidilmelidir.
Bağımsızlığımızı sınırlayacak siyasî, ekonomik hiç bir andlaşma kabul edilemez.
Bu şartlar kabul edilmezse barış yapmak imkânsızdır.
Meclis-i Mebusan’da alınan ve ilan edilen Misak-ı Millî kararı, Ayan Meclisinde görüşülmedi. Dolayısıyla onaylanmak üzere padişahın önüne de gelmedi.
İtilaf Devletleri bu karar karşısında, İstanbul Hükümetini millî güçlere karşı harekete geçmeye zorladılar. 16 Mart1920’de İstanbul resmen işgal edildi. Meclis-i Mebusan basıldı. Anadolu hareketi yandaşları ve bir kısım aydınlar tutuklandı. Resmi dairelere el kondu.16 Mart günü Osmanlı Devleti fiilen sona ermişti. İki gün sonra toplanan Meclis, çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.
11 Nisan1920’de kapandı. Böylece Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı tarihe karışmıştı. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yer alan “Türk vatanı ve milletin bölünmezliği” ilkesinin millî ve hukukî dayanağı, hâlâ yaşayan “Misak-ı Millî” ruhudur.
Değerli okuyucularımız bu konu hakkında tarafıma sıkça yöneltilen bir sorununda cevabını yeri gelmişken vermekte yarar görüyorum. Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çizmiş olduğu Misak-i Milli sınırları içersinde Musul ve Kerkük var mıdır?
Evet, Misak-i Milli sınırlarımız içerisinde Musul ve Kerkük’te bulunmaktaydı. Hatta Musul ve Kerkük’ün resmi sınırlar içerisine dâhil edilebilmesi için açık ve gizli birçok hareket ve küçük harekâtlarda bulunuldu. Fakat bu harekâtlar Doğu bölgemizde çıkan İngiliz destekli ayaklanmalar sonucu başarıya ulaşmadan durdurulmak zorunda kaldı.
Bizzat Mustafa Kemal ATATÜRK’ün görevlendirmiş olduğu Özdemir Bey, Musul, Kerkük ve Süleymaniye bölgesine gayr-, resmi olarak gitmiş ve orada bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletine bağlı Türk, Kürt ve Arap aşiretleri örgütlemeye çalışmıştır. Türk aşiretlerin tam desteğini alan Özdemir Bey Musul, Kerkük ve Süleymaniye Bölgesindeki bir kısım Arap ve Kürt aşiretlerin İngiltere’nin yanında yer alması sonucu geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Saygılarımla…
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.