Dünden devam
Gürültüyü duyan İkizler mabedi kâhinleri, tapınak temizlikçileri, işçileri, hatta tapınağın adak kadınları dâhil herkes merak edip ana avluya inmişler. Gelenler, tapınak ahalisini; tapınak ahalisi de Milabat halkını karşılarında görünce bir iki perakende bağrıştan sonra ortalık sessizliğe bürünmüş. Bilmem kaçıncı Barankos kâhin Orakl, taşbaşına gelmiş öfkeli kalabalığa “Hoş geldiniz, Apollon’un tapınağını şereflendirdiniz.” demiş. Milabatlılar arasından anlaşılması mümkün olmamakla beraber öfkeli bir bağırtı yükselmiş. İşbilirlerden biri Milabatlıları sükûnete davet etmiş ve elindeki sözleşme ile birlikte öne çıkıp sert bir şekilde geliş sebeplerini açıklamış.
-Sayın Barankos, soylu kâhin Orakl hazretleri, bundan üç yıl evvel sizin aracılığınız ile bir daha öfkelenmeyeceğine ve taşkınlara sebebiyet vermeyeceğine dair ırmak tanrısı Mai-Dıraz’dan bu sözleşmeyi almıştık. Bunun karşılığında da ırmaktan geçiş ücretlerinin iki katına çıkarılması talebini biz kabul etmiştik. Ama o ırmak tanrısı Mai-Dıraz sözünü tutmadı. Ekinlerimiz, sebzelerimiz, bahçelerimiz, davarları¬mız, evlerimiz ve insanlarımız sele kapıldı, ırmak suları aldı götürdü. Biz aç kaldık, açık kaldık. Malımızı, ekinimizi, insanımızı yitirdik. Bize verilen sözde durulmadı. Şimdi dileğimiz o ki biz ödediğimiz ırmak geçiş ücretlerini geri istiyoruz. Zararımız karşılanmadan buradan bir yere gidici değiliz.
Hep bir ağızdan “Gidici değiliz!.. Zararımız karşılansın!..” sadaları yükselmiş, sütunlar ve kalın duvarlarda yankılanmış.
İnsanlarla tanrılar arasında aracılık yapan Orakl hazretleri elini kaldırmış, dökümlü kâhin elbisesi ile öyle bir görünüm almış ki bakan gören onu tapınağın taşbaşına bir usta tarafından dikilmiş yontu sanırmış. Bütün ahali sus kesilmiş. Ve kâhin ağır ağır, temkinli temkinli şöyle demiş:
-Tanrının bu konuda ne düşündüğünü, neden böyle davrandığını benim şu an bilmeme imkân yok. Dileğinizi ve şikâyetinizi tapınağın Yargıçlar Kuruluna iletmem gerek. Mutlaka bir yol bulunacak ve dileğinize çözüm gelecektir. İçiniz rahat olsun. Umarım ki içinizde günahkâr yoktur. Belki de suyun götürdüklerinden günahkâr olanlar vardır. Sizleri günahlardan ve günahkârlardan arındırmak için bu taşkın vukua gelmiştir. Sabredin, beni bekleyin.
Barankos Orakl, bir başka sütunların arasından daha başka bir dehlizde gözden kaybolmuş. Yorgunluktan dizleri tutmayan, uykusuzluktan göz kapaklarını kapanmaktan alakoyamayan Milabatlılar kenara köşeye çekilmiş, bir yerlere kıvrılmış... Ortalık sakinleşmiş. Sessiz bir bekleyiş başlamış.
Devam edecek...
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.