Dünden’den devam
Yine de mırıldandı, yavaşça:
-Baltar, cevabı çıktı dudaklarının arasından.
-Ne? Baltar ha!.. Sen Peçenek ya da Kıpçak?..
-Evet, Baltar ve Kıpçak...
-Anlat bana ne arıyorsun bu Urumların arasında?
Baltar, Urum kralının Karadeniz’in kuzeyinden topladığı ücretli savaşçılar arasında geldiğini, bu toprakların güzelliğini, verimliliğini görünce Khonas’ta evlenip kaldığını. Biri kız, diğeri erkek iki çocuğu olduğunu, Khonas’ta bahçıvanlık yaptığını anlattı. Kendi dilleri olan Kıpçakça ile Türkmenlerin dillerinin çok benzer olduğu için çok güzel Türkçe konuştuğunu, bu yüzden Urumlarla Türkmenler arasındaki anlaşmazlıklarda çevirmenlik yaptığını, Khonas tekfurunun ve baş papazının kendisini çok sevdiğini anlattı.
-Bak Baltar, senin ve bizim atalarımız bir. Sen hiç Alp Er Tunga’yı duydum mu, Oğuz Kağan kimdir bilir misin, Atilla’yı işitmişliğin var mı?
-Duydum, hepsini de biliyorum.
-Bunlar bizim atalarımız, sizin de...
-Evet...
-Öyleyse...
-Biz aynı atanın torunlarıyız...
-Ama, ne yapıyoruz?
-...
-Susma, söyle ne yapıyoruz?
-Kardeş kerdeşi kırıyoruz.
-Yani sen ve ben kardeş olduğumuzu kabul ediyorsun.
-Öyle gibi...
-Gibisi ne? Basbayağı aynı ataların evlatlarıyız.
-Evet... Öyle.
-Peki ben şimdi sen kardeşime demin seni korkudan titreten şeyi nasıl uygularım?
-Anlamadım.
-Seni öldürtebilir miyim?
-...
-Şimdi seninle bir pazarlık yapacağız? Beni iyi dinle. Kardeş kardeşi affedebilir. Amma erkekçe, Alp Er Tungaca, Oğuz Kağanca, Atillaca mertlik bekliyorum senden. Kalleşliğe gelemem. Sen bilirsin.
-...
-Kaysariya tekfuruna, önce Khonas papazının dediklerini, uyarılarını olduğu gibi ileteceksin. Daha sonra yakalanışını ve burada olanları anlatacaksın. Ve diyeceksin ki Kaysariya hiç direnmeden, silaha davranmadan teslim olsun. Belirleyeceğimiz cizyeyi hazırlamaya başlasın. Eğer silahla karşı çıkacak olurlarsa Kaysariya diye bir kent yeryüzünden silinir, savaşçılar kılıçlarını Urum savaşçılarının boyunlarında kılağılar. Ardından bütün kenti yağmalatırım. Ama teslim olursa sadece cizyeyi alır çekilir giderim. Anlaşıldı mı?
- Evet, beyim... Anladım.
-Seninle iki adamım da gelecek, onlar seni kent dışında bekleyecekler. Tekfura söylediklerin bitince ayrılıp onların yanına geleceksin. Birlikte buraya döneceksiniz. Buradan ayrılırken seni serbest bırakacağım.
Osman, bu olanlardan kendince dersler çıkarmaya ve düşmanla nasıl mücadele edileceğini yavaş yavaş öğrenmeye başladı. Önce barış telif ediliyor, direnen olursa kılıca başvuruluyor. Bu çok eskilerden gelen bir Türk töresi idi. Şimdiye kadar gördüklerini, gözlemlediklerini bir bir hatırladı. Daha dört gün önce yaşadıkları iki çatışmayı kafasında canlandırdı. Kadına, çoluk çocuğa, yaşlıya ve din adamına kılıç kaldırmak yoktu. Türklerde savaş erkek erkeğe, merdane bir mücadeleydi. Evet savaş oyunları vardı, ama o zaten savaşın bir parçasıydı.
DEVAM EDECEK
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.