Dün’den devam
Ama demircilikteki ustalığı güdük kalacak, belki birkaç usta yetiştirir... Savaş hususundaki bilgileri öğrendiği yerde kalacak... Belki bir sefere katılır, Türkmen’in rahatı huzuru için güzel yurtlar kazandırırdı. Alp Karaca Ay Gaziyi düşündü. Niye bir Alp Karaca Ay Gazi gibi olmasındı? Evet, belki onun kadar olamazdı, ama üzerine düşeni yapmalıydı. Bir yandan Kostantin Urumları, bir yandan Roma’daki Papalığın kışkırttığı Haçlı sürüleri, diğer yandan yeni yeni baş gösteren Moğol akınları, üstüne üstlük bir de şehzadeler arası çekişmeler varken tekkeye kapanıp sadece kendini kurtarmaya kalkışmak ne kadar doğrudur?
Demircilikle işe başlamayı düşündü. Dedesinin yıllarca döktüğü alın terini, örs üzerinde dövdüğü kızıl demiri şekillendirerek yaptığı alete verdiği sevgiyi, gelen müşteriye gösterdiği ilgiyi tekkedeki insan sevgisi ile bağdaştırdı. Tekkede, Tanrı’nın özene bezene yarattığı insana, hayvana ve bitkilere nasıl saygı ve sevgi ile yaklaşılıyorsa aynısını dedesinin kor içine attığı demire, ürettiği ürüne ve onu kullanacak olan kişiye ne kadar sevecen davrandığını düşündü. İnsan dilerse sevgiyi hemen her yerde ve hayatın her aşamasında bulabilir; yeter ki aramasını, görmesini bilsin...
Yatgağuñ Osman demircilik yapıyor
ALP OSMAN GAZİ, ünlü bir demircidir. Yaptığı kılıçlar, temrenler kadar bıçaklar, baltalar, tırmıklar, oraklar ve daha pek çok tarım alet ve edevatı uzak diyarlardan müşteri bulur oldu. İşleri yetiştirmek için gece gündüz çalışmayı sürdürdü.
Çevrede kendisini seven ve sayan bir insan kümesi oluştu. Yaşlı, genç, orta yaşlı; kadın erkek beldedeki herkes, onun ustalığı kadar insanlığını da takdirle karşılıyorlar. Kendisi ile dinlenme anlarında sohbete gelen ileri gelenler arada sırada yalnızlığını bahane ederek evlenmesini ima ediyorlardı. Genç demircinin de aklından geçmiyor değildi. Hep demirci olarak kalmayı düşünse evliliğe gönlü yatıyor ve olumlu bakıyordu. Ama arada sırada serhat boylarına sefere çıkmak, uçlarda at tepmek, yeni yeni yerleri Türkmen’e yurt olarak açmak hevesleri depreşince bu işin kendisi için değil de bırakıp gittiği eşi için ne kadar zor olacağını hesaplıyor ve vazgeçiyordu. Bazen de kilise veya manastırlardaki keşişler, rahipler gibi bekâr olarak ömür tüketmeyi de arzu etmiyor, evlenme işini ön sıralara getiriyordu.
Bir gün köyün tek camisine dışarıdan “Bir vaaz hocası gelmiş, cuma namazı öncesi konuşacakmış” diye bir haber geldi. İşi erken bıraktı. Çırağa ve kalfaya da izin verdi. Camiye erkenden girdi. Vaaz hocası kürsüye çıktı. Malum girişlerden, salat ve selamdan sonra asıl konuya girdi. Savaşlar ve kıran dolayısıyla Müslüman nüfusun azaldığını, bu yüzden büyük sıkıntılara düşüldüğünü ve evlenme çağına gelen gençlerin mutlaka evlendirilmesi gerektiğini, bu konuda Peygamber’in “Ben mahşerde ümmetimin çokluğu ile övüneceğim.” mealinde bir sözünün bulunduğunu belirtti. Uzun süredir, çıkış yolu bulamadığı, daha doğrusu bir türlü karar merciine koyamadığı bir konuyu o gün cuma namazı öncesinde kesinleştirmiş oldu: Evlenmeliyim.
Yine kendisine evlenmesi gerektiğini öğütleyenler vasıtasıyla bulunan gelin namzedi Aysuna Hatun ile usulüne uygun törenlerle dünya evine girdi.
Hayatının da düzene girdiğini, dükkânda yaptığı işlerin daha iyi ve yararlı olması için önceden koymuş olduğu gerekçelere bir yenisi eklendi: Evde kendisini bekleyen eşinin geçimi, huzuru ve mutluluğu. Bir yıla varmadan evde kendisini bekleyen can ikiye çıktı. Bir kızı dünyaya geldi. Adını Zeynep Ayçakız koydular.
Devam edecek...
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak YeniSöke Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan YeniSöke Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler YeniSöke Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı YeniSöke Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.